1. Spooky (ürkütücü)
E. g. "I bet this place is really spooky late at night". (Bahse varım ki burası gece geç vakitte çok ürkütücü)
2. Creepy (ürkütücü)
E. g. "The creepy feelings one often gets in a strange house. " (İnsanın yabancı bir evde hissettiği ürkütücü duygular)
3. Eerie (ürkütücü)
E. g. "An eerie green glow in the sky. " (Gökyüzünde ürkütücü yeşil bir ışık)
4. Bloodcurdling (tüyler ürpertici)
E. g. "A blood - curdling scream. " (Tüyler ürpertici bir çığlık)
5. Spine - chilling (tüyler ürpertici)
E. g. "A spine - chilling tale. " (Tüyler ürpertici bir hikaye)
6. Spine - tingling (tüyler ürpertici)
E. g. "A spine - ting ling adventure. " (Tüyler ürpertici bir macera)
7. Stomach - churning (mideye ağrılar veren)
E. g. "A movie filled with stomach - churning violence. " (Mideye ağrılar veren bir şiddetle dolu bir film. )
8. Hair - raising (tüyler ürpertici)
E. g. "Hair - raising adventures. " (Tüyler ürpertici maceralar)
9. Bone - chilling (tüyler ürpertici)
E. g. "The bone - chilling sound of gunshots. " (Silah atışının tüyler ürpertici
sesleri)
10. Gory (specifically used for something that is bloody) (korkunç, kanlı)
E. g. "A gory horror film. " (Kanlı bir korku filmi)
11. Horrific (korkunç)
E. g. "Horrific injuries. " (korkunç hasarlar)
Doubts on this article