|
Mutluluk ve hayal kırıklığı ifade etmek
|
|
|
try Again
Tip1:hello
|
| |||||
İpucu
I am very excited about my new car.
=
Yeni arabam için çok heyecanlıyım.
Excited = Heyecanlı
I am excited about my new job.
=
Yeni işim için çok heyecanlıyım.
Very excited = Çok heyecanlı
| |||||||||||||||
Çocukluk anılarımı sevgiyle anıyorum.
- children
- I cherish
- childhood
- memories.
- my
- on
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
I am ______
many |
very |
a few |
so really |
| 'Yeni elbisem için çok heyecanlıyım.' Doğru İngilizce çeviriyi seçin:; |
|
I am a few excited about my new dress.
|
|
I am many excited about my new dress.
|
|
I am quite excited about my new dress.
|
|
I am so much excite about my new dress.
|
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
I am ______
really |
many |
few |
so really |
İpucu
=
Heves ve heyecan bildirmek için kullanabileceğimiz sıfatların bir kısmı şöyledir:
Incredible = Olağanüstü
Unbelievable = Inanılmaz
Fantastic = Harika
Amazing = Etkileyici
Incredible = Olağanüstü
Unbelievable = Inanılmaz
Fantastic = Harika
Amazing = Etkileyici
=
İpucu
I can’t believe how much fun I had on the ride!
=
Araba gezintisinde ne kadar eğlendiğime inanamıyorum!
I can't believe = İnanamıyorum (olumlu bir sürprizi ifade etmek için sıklıkla kullanılır.)
=
| 'Vay! Gün batımı etkileyici.' Doğru İngilizce çeviriyi seçin:; |
|
Wow! The sunset is amazing.
|
|
Wow! The sunset is amazingly.
|
|
Wow! The sunset is awesomely.
|
|
Wow! The sunset is amazed.
|
| 'Dağa bak. Olağanüstü.' Doğru İngilizce çeviriyi seçin:; |
|
Look at that mountain. It's amazing.
|
|
Look at that mountain. It's amazingly.
|
|
Look at that mountain. It's incredibly.
|
|
Look at that mountain. It's awesomely.
|
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
The snacks are ______
incredibly |
superb |
bad |
horrible |
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
The food in that restaurant is ______
fantastic |
fantastically |
awesomely |
amazingly |
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
Look at this showpiece. It's ______
incredibly |
incredible |
awesomely |
amazingly |
İpucu
I am really happy for you. Good luck!
=
Sizin için çok mutluyum. İyi şanslar!
Heyecan, coşku belirtmek için şunları da kullanabilir:
Happy = mutlu
Excited= heyecanlı
Delighted= memnun.
Happy = mutlu
Excited= heyecanlı
Delighted= memnun.
=
| 'Kocası için çok heyecanlı.' Doğru İngilizce çeviriyi seçin:; |
|
She are really excited for her husband.
|
|
She is really excitement for her husband.
|
|
She is really excited for her husband.
|
|
She is hardly excited for her husband.
|
İpucu
Congratulations on your new house!
=
Yeni eviniz için tebrikler!
Bir kimseyi tebrik etmek için 'congratulations' kullanılır.
=
| 'Tebrikler! Sınıf birincisi oldun!' Doğru İngilizce çeviriyi seçin:; |
|
Congratulations! You topped the class.
|
|
Congrates you topped the class.
|
|
Congregation you topped in class.
|
|
Congratulations! you were topped the class.
|
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
I am ______
very happy for |
many happy for |
very happiness for |
very happy to |
İpucu
That's great! You should be proud of yourself.
=
Bu harika! Kendinle gurur duymalısın!
Birisi sizinle heyecanını paylaştığında iyi habere şu şekilde yanıt verebilirsiniz:
That's great - Bu harika
Fantastic - harika, şahane
That's great - Bu harika
Fantastic - harika, şahane
=
İpucu
Well, to tell you the truth, I didn't like it that much.
=
Gerçeği söylemek gerekirse, onu o kadar sevmedim.
Disagreement = Anlaşmazlık, fikir ayrılığı
Bu cümle fikir ayrılığı ifade ediyor.
Bu cümle fikir ayrılığı ifade ediyor.
=
| 'Açıkçası çorbayı çok sevmedim.' Doğru İngilizce çeviriyi seçin:; |
|
Well, I didn't really like the soup that much.
|
|
Well, I didn't really liked the soup that much.
|
|
Well, I am not really like the soup that much.
|
|
Well, I have not really like the soup that much.
|
Doğru yanıtı seçerek boşluğu doldurun:
Well, ______
I don't think |
I din't think |
I does think |
I don't thinks |
Diyaloğu dinleyin
Hi Merve! I am engaged.
Merhaba Merve! Ben nişanlandım.
That's fantastic! Congratulations.
Bu harika! Tebrikler.
Thanks. I can't believe I am going to get married.
Teşekkürler. Evleneceğime inanamıyorum.
I am really happy for you.
Senin adına çok mutluyum.
Thanks. I just had to share the good news.
Teşekkürler. Bu iyi haberi paylaşmak zorundaydım.
|
||||||||
| = |
|
|
!
|
Dinleyin
|
İpucu |
|
Bir sonraki kelime
|
